@GelecekPartiTR #GelecekPartisi #GenelBaşkanYardımcısı / #İletişimBaşkanı & @mustafamente #MustafaMente:

“#Türkiye, ekonomisi gelişen bir çok ülke gibi, bir #göçmenlerülkesi. İlk defa 2008 yılında yazılan ve 2025 yılını öngörmeyi hedefleyen #GlobalTrends 2025 raporunda Türkiye’nin sanayileşen #Çin ve #Hindistan gibi göçmenlerin hedefinde olacağını okumuş ve sonrasında takip etmiştim.

Öngörülemeyen gelişme, komşu ülkelerdeki istikrarsızlıkla beraber gelişen ani ve hızlı #göç oldu. Türkiye’ye #Suriye, #Irak, #Libya, #Mısır gibi bölge ülkelerinin yanı sıra #Afganistan, #Pakistan gibi ülkelerden de yoğun göçler oldu. Toplum hepsine Suriyeli diyor ama her biri farklı.

Suriyeliler geçici koruma altındalar, mülteci değiller, ev sahibi olamıyorlar ve vatandaş olmaları da mümkün değil. Özel durumlarının biraz bilgi ile açıklanması gerekiyor. Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeli nüfusu 3.688.093, çalışma çağındakiler de 1.868.721 kişi.

Suriyelilerin kurduğu şirket sayısı 16.500 bin civarında. Kamuoyuna açıklanan son rakam 26 Şubat 2019 tarihi itibariyle 15.157 firmadır. https://cnnturk.com/ekonomi/bakan-pekcan-15-bin-159-suriyeli-sirket-var… TOBB’un aylık açıkladığı açılan kapanan şirket istatistikleri takip edilince güncel rakam 16.500 civarında.

İş gücü piyasasına resmi olarak katılan Suriyeli çalışan sayısı 35 bin civarındadır, geri kalan Suriyeliler kayıt dışı olarak ve esnaf olarak çalışmaktadır. Şimdi sorunun can yakıcı noktasına geliyoruz, ne oldu da toplum birden aşırı tepkili hale geldi?

Adana’da ve diğer illerdeki saha araştırmalarında gördüm ki, Suriyeliler çoğunlukla yoksul mahallelere yerleşiyorlar. Sınıflardaki öğrenci sayısı artıyor, kiralar yükseliyor ve emek arzı arttığı için ücretler düşüyor. Düşük gelir grupları tepkili.

Çalışan düşük gelirli grubun aksine KOBİ düzeyindeki işletme sahipleri Suriyelilerden memnun, çalışkan oldukları ve zanaata yatkın oldukları için. En çok tepkili olan kesim esnaf, Suriyelilerin kayıtsız işletme açtıklarını ve haksız rekabet yarattıklarını ifade ediyorlar.

Suriyelilerin hukuki ve fiili durumunun farklılığı gettolaşmayı getiriyor. Suriyelilerin çocukları Türklerle beraber aynı okullara gidiyor ve Türkçe öğrenmiş olarak iş gücü piyasasına giriyorlar. Ama seyahatleri kısıtlı ve resmi olarak çalışmaları izne bağlı.

Suriyeli esnaf belli yerlerde yoğunlaşıyor ve bir nevi gettolaşıyor. Nüfusun bir kısmı getto dışında çalışıp para kazanıyor, gerisi de içeride hizmet sektöründe bu parayı çevirerek hayatlarını idame ettiriyor.

Türkiye, göçmenler ile zayıflamaz, tam tersine nitelikli, eğitimli ve sermaye sahibi göçmenleri de çekebilirse onların enerjisiyle zenginleşir. Toplumu galeyana getirmeden rasyonel politikalarla meseleyi kontrol altında tutmakta fayda var.”

@mustafamente #MustafaMente kimdir?

https://gelecekpartisi.org.tr/ozgecmis/mustafa-mente

1975 yılında Adıyaman’da doğdu.

1999 yılında Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu.

Çalışma hayatına Bayındır Holding’de başladı.

2000 – 2005 yılları arasında TÜSİAD- Türk Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nde çalıştı.

Kariyerine tekstil ve hazır giyim sektöründe Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nde Genel Sekreter ve 2 yıl süreyle de Hey Tekstil A.Ş. ’de Genel Müdür Yardımcısı olarak devam etti.

2009-2012 yılları arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.

2012-2013 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri merkezli J.E Austin Associates şirketinde Yatırım Danışmanı, 2013-2014 yılları arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Genel Sekreter görevlerinde bulundu.

Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini geliştirmekten sorumlu olan DEİK- Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda 2015-2017 arasında Genel Sekreter olarak çalıştı.

Özel sektörde girişimci olarak çalışan Mente, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bahçeşehir Üniversitesi’nden Executive MBA derecesine sahip olan Mente, iyi derecede İngilizce bilmektedir.