“İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT TV de Ülke Gündemini Değerlendirdi.”
Genel
“İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT TV de Ülke Gündemini Değerlendirdi.”
MERAL AKŞENER, ÜLKE GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT TV’de yayınlanan ‘Çiğdem Akdemir ile Söz Meclisi’ programının konuğu oldu. Türkiye’de koronavirüs ile mücadelede nelerin yaşandığının, nelerin yapılması gerektiğinin yanında gündeme dair tüm konulara değinerek Çiğdem Akdemir’in sorularını yanıtlayan Meral Akşener’in açıkmalarından satır başları şöyle:
“ Ben korunmak için elbette dikkat ediyorum. Çünkü bizim konumumuzda olanların hem yaş anlamıyla hem tecrübe anlamıyla hem de bir siyasi partinin genel başkanı şapkamla herkese örnek olmak gibi mecburiyetimiz var. Şu anda bazı yanlış anlaşılmalar var. 60 yaş 65 yaş üzeri insanların risk taşıdığına dair bir kanaat var ve bunların yani 65 yaşından itibaren insanların dışarı çıkması yasaklandı. Onlar Covid 19 ile karşılaştığı zaman ölüm riski ile karşı karşıya insanlar; fakat genç nesil yanlış anladı bunu. Gençler daha hafif atlatabilir diye bir bilgi var ama görüyoruz ki İngiltere’de 22 yaşında, Türkiye’de gördüğümüz kadarıyla 33 yaşında gencecik insanlar da yakalandı bu virüse başka bir hastalığı olmayan gençler için de bir tehdit unsuru.
Sağlık Bakanı Sayın Koca’nın söylediği ‘herkes kendi bireysel olağanüstü halini ilan etsin’ sözü aslında bunun bir olağanüstü hal olduğu ama yaklaşımın ‘hadi olağanüstü hal demeyelim, sokağa çıkma yasağı da demeyelim; hadi zorunlu karantina diyelim’ olduğu ortada. Bu karantina suresini devletin, devleti yöneten iktidarın ilan etmesi gerektiğini bilim insanları da söylüyor. Bilim kurulunun içinde yer alan bilim insanları da söylüyor. Dün Sayın Koca’da böyle bir cümle sarf ederek o da söylemiş oldu.
Bir şey daha çok dikkatimi çekti. Bilgisayar üzerinden yaptığı bir konuşmada Milli Eğitim Bakanı okulların uzayıp uzamamasının kararını Sayın Erdoğan’a sordu. Şunu dese anlarım ‘İşte biz tatilin devam etmesi gerektiğini bakanlık olarak ilgili arkadaşlarla konuştuk böyle bir kararımız var sizin fikriniz nedir?’ bunu anlarım. ‘Bu konuda emrinizi almak istiyorum, ne diyeceksiniz?’ bu olmaz talimatınızı almak isterim gibi bir ifade vardı bu çok yanlış.
Tek başlılıktan kaynaklanan bir çok başlılık var. Bakın başka bir şey daha dikkatimi çekiyor Valiler görevlendirilmiş değil İçişleri Bakanlığı habire bir genelge çıkarıyor ama Valiler aktif değil. Şimdi ne yapılması gerekiyor? Sağlık Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Bilim Kurulu’nun kurulmuş olması da olumlu bir harekettir ama bilim kurulunun önerilerini uygulamak zorundasınız aynı zamanda Valilerin başkanlığında o ilgili birimlerin içinden bu konu uzmanları ile bir ekip kurarsınız oradaki tedbirleri de orası alır.
Ekonomi Kalkanı ile ilgili biz çok çalıştık. Bazı şeylerin yapılması lazım geldiğini söyledik, bunların içinden bir kısmını yaptılar. Mesela sağlık çalışanlarına biz üç ay çift maaş verin demiştik; onlar prim ödemeye karar verdiler. Hepsi değil ama bir kısmı oldu. Özellikle kredi kartı ve kredi almış insanların 3 ay boyunca ödemelerini sağlamaları sonra da faizi indirerek yapılandırmaları, işinden olmuş insanların, işten çıkartılmış insanların; şimdi İŞKUR’dan bir kısım parayı alabilecek gibi görünüyorlar ama o da belli değil. Bunun yanında o pakette öğrenciler, gençler ve çiftçi yoktu. Ne var o paketin içinde 5 müteahhit yani en büyük virüs aslında bunlar biliyor musunuz? Yani 18 yıldır bu 5 virüs bize musallat oldu. Sonra da bir rant virüsü de girdi işin içine çıkamıyoruz bir türlü.
Şimdi ben konuşulanlara bakıyorum; dışarı çıkanlar suçlu, yaşlılar suçlu herkes suçlu. Şimdi ben devlet mekanizması sistemi için de söylüyorum. Bugün devleti yöneten iktidardır. Dolayısıyla devleti iktidarlar yönetir ve onlar görevlerini paylaşırlar ama şu anda Erdoğan ne söylerse devlet mekanizması yerine getirir durumda. Yargısıyla, meclisiyle, yürütmesiyle bir kişinin gözünün içine bakıyor. Şu an bürokrasinin hiçbir kıymeti harbiyesi kalmadı.
İçişleri Bakanı’nın ifadelerine bakacak olursak tam bir karantina ilan etme durumu olur mu bilemiyorum. Ama birinci önceliklerinin yalnızca ekonomi olduğunu düşünüyorum. Çünkü o insanların eve girdiği dakikadan itibaren devlet ihtiyaçlarını ödemek zorunda. Bunu Merkez Bankası İhtiyat akçesi ödemek zorunda, ikincisi işsizlik fonu ile ödemek zorunda.
Siz vatandaşınızı, işsizinizi, işletmeleri koruyarak sanayicilerine de ama 5 müteahhit dışında onlara da teşvik vermelisiniz. Bugün Kanal İstanbul ihalesi yapıldı acelesi var mıydı? Projenin gerekirse milli bütçeden yapılabileceği açıklanmıştı Sayın Cumhurbaşkanı tarafından; yani milli bütçemiz de bunlar varsa insanımıza neden bu 1 aylık bir maaşını ödeyebilecek gücümüz, paramız yok mu?
OECD’nin bizim gibi yönetilen ülkeler ile ilgili bir tespiti vardı. Bir problemleri doğru tespit edemezler. İki problemleri doğru tespit edemedikleri için çözümünü doğru test edemezler. Üç kaynaklarını doğru kullanamazlar ve Dört kesinlikle başarısız olurlar. 4 yıldır Türkiye’nin bir ciddiyet sorunu olduğunu söylüyorum. 100 milyar liralık paketin içinde konut kredisinin indiriminde siz ne anladınız. Yani insanlar can derdinde ama birkaç madde var ki ne olduğunu hiçbirimiz anlayamadık.
Şu anda dünyada tartışmalar var. Ulus-devlet geri mi döndü? Milli devlet geri mi döndü? Yani şimdi dünyanın nereye evrildiğine dair tartışmalar var ve üretim her yerde düşüyor. London School of Economics in Imperial beraber hazırladığı bir çalışma var WhatsApp gruplarında dolaştı, muhtemelen görmüşsünüzdür. Çalışmaya göre dünyanın ekonomik manada yüzde on eksileceği söyleniyor. Çin dahil her yerin resesyona gireceğini söylüyorlar. Şimdi biz buğdayı, samanı, nohutu, bezelyeyi, mercimeği yani aklınıza gelebilecek her türlü gıdayı saman dahil eti bile ithal ederken; bu ülkeler ‘Hadi satmıyoruz’ dediği zaman Türkiye’nin hali ne olacak? Şimdi gelinen nokta şu; kaynakların doğru kullanımı, problemin doğru tespiti ve çözümün doğru ve kaynakların verimli kullanılması behemehal gerekli.
Ben 27 yıldır aktif siyaset yapıyorum. İktidarda bulunmuş bir partinin içinden geliyorum. Dolayısı ile dostlarımız arkadaşlarımız var. Bunun anlayanlar açısından söylenmesi gerektiğine karar verdik tekrar söyleyeyim. Anlayanlar anladı sakın ola ki sermaye kontrolü konusuna girmeyesiniz.
Genellemeler insan hayatı için kötüdür. Bugün olması gereken bu işin bilim insanlarıyla tartışılıp onların tavsiyelerini karar olarak görmek, siyasi merciinin onayına gerek kalmadan yerine getirmek olmalıdır. Güney Kore herkesi test etti ve yayılmasının önüne geçti. İtalya da yaşlı nüfus çok. Buradaki temel engel tek adam rejiminin her şey için bir kişiden izin almaya gayret edilmesi. Ortak aklın uygulanması için beyefendiye soruluyor izniniz var mı diye.
Arkadaşlarımız çalıştı ve o paketi yorumladık. Bunlarda yapılsın dedik. Biz muhalefet olarak bu ülkenin birliğini bütünlüğünü savunurken aşırı dikkat gösteriyoruz. Sayın Erdoğan’ın ortak aklı oluşturması için muhalefetle görüşmesi lazım. Bu kendisine ve Türkiye’ye avantaj sağlar. Biz bir komite kurduk ve Korona’ya yönelik neler yapmalıyız? Sonrasında ne olmalı çalışmalarını yapıyor, çalışıyor arkadaşlarımız. Neticede bir Türkiye var hepimiz içindeyiz. Şimdi bu gemide, herkes gemide de sanki bir kısmı filika ile açılıyor, dışarı doğru kaymaya çalışıyor da geminin içinde sadece biz varmışız bu gemiyi de biz korumak durumundayızmışız gibi bir şey var bu doğru değil. Hepimiz o geminin içinde olmalıyız. O gemiyi sağ salim bu fırtınadan çıkarmalıyız. Burada tek bir kişinin bile fikrinin önemi var.
Hemen bu zorunlu karantinayı ilan ederdik. Hemen çok yoğun bir şekilde test yaptırırdık yani Güney Kore’yi örnek alarak. Hemen sınır kapılarını kapatırdık, umre meselesi olmazdı yani çok hızlı karar alınıp çok hızlı sonuçlar almayı hedeflerdik. PCR diye bir makine varmış ve oradaki testler yüzde yüz doğru çıkıyormuş bunu söylediler. Beni uyarmam için söylediler zannediyorlar ki ben telefonu açsam Erdoğan karşımda. Ama ben buradan söyleyeceğime söz verdim. PCR’ların yaygınlaştırılması çok önemli. Bir de bu iş şeffaf olmak zorunda olunan bir iş; hasta sayısını, ölüm vakalarını, hangi şehirlerde yoğun olduğunu bilmek zorundayız. Dolayısıyla bu tevatürü endişeyi ve korkuyu ortadan kaldırır.
Ben ilçeleri gezdim ve gördüğüm şey şu; iktidar partisinin sürekli bazı şeyleri gizlediği gibi bir algı var. Onun için şeffaf olmak çok önemli. Kendi karantinanı yap dediğin zaman millet anlar; devlet benim yükümlülüklerimi karşılayacak durumda değil mi? Karantina kararı alındığı anda devlet olarak kişi başına 500 lira vermek zorundasınız. Esnafın kira stopajı ve çalıştırdığı asgari ücretliye ödediği 1200 liralık bir prim var bunları kaldıracaksınız. Müşteri garantisi verilen firmalar var. Oralara üç ay ücret ödemesi yapılmaması gerekiyor. Onlar da fedakarlık yapsın. Mücbir sebep yüzünden biraz da onlar fedakarlık etsin bunlara para ödenmesin. Bu ülke bu işi başarır yeter ki karar verilsin.
Şimdi camiler kapatıldı. Evet kandil gecesi bile kapatıldı şimdi dolayısıyla döndürüp muhalefet iktidara, Sayın Erdoğan’a sen niye camileri kapattın dedi mi? Şimdi CHP böyle bir şey yapsaydı veya İYİ Parti iktidarda bunu yapsaydı neler söylenirdi? Hatırlayın yani İsmet İnönü’nün camileri ahır yaptığına dair Sayın Erdoğan ne kadar konuşmuştu ki tarihte böyle bir şey yok. Yani bizden bir muhalefet lideri, niye bu camileri sen kapattın bak gördün mü dedik mi? Bak işte senin zamanına denk düştü dedik mi? demedik. Çünkü lazım gelen bir şey yani insanları o alanda bir arada tutmamak için bu gerekti. Biz onu rencide edici incitici bir tek kelime ettik mi etmedik.
Bu iş çok geriden geliyor şimdi umreye fark edilmedi gitti insanlar ama geldiklerinde bakılması gerekirdi. İran’da hala durum kritik yeni İran sınırı kapatıldı. Bugün bir haberde okudum. Bir gazete haberinde Çeşme’den Trieste Limanı’na giden bir gemi bizim gemimiz, bir çalışanında korona pozitif çıkmış. Şimdi bu gemi niye gitti, bunların da anlatılması gerekiyor. Onu anlatmaya çalışıyorum o şeffaflık aslında iktidarın kendisi için lazım.
Bor bizim madenimiz ne güzel bir dezenfektan üretilmiş. Tamam hemen dağıtın insanlara ellerini dezenfekte etsinler. Her yere asın, hemen sürsünler. Otobüslere asın hani hastanelerde olduğu gibi metroya koyun, metrobüse koyun herkes değerini görsün. Ama Sayın Erdoğan’ın dediğine göre bununla bir açık kapanacakmış ne onu anlamadım belki de öğreniriz bilemiyorum.
Erdoğan’ın bulunduğu pozisyon, herşeyi biliyor pozisyonu. Ben futbolu bilmiyorum ama kulüplerin içinde bulundukları şartları öğreniyorsunuz. Sorunlarını ekonomisini öğreniyorsunuz. Erdoğan futbolu biliyor, okulların tatil olup olmayacağını biliyor. Bakın ben bir eğitimci ilkokul öğretmenliğinden gelen bir insanım ama bugünün şartlarında yani okul tatilinin kararını verecek olan Milli Eğitim Bakanlığı ve o işin uzmanı diyorum. Ben Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı tedbirlerin bir kısmını çok beğendiğimi ifade ettim uzaktan eğitim çok güzel bir karar ama siz 8 yaşındaki çocuklara Menderes’in asılma görüntüsünü nasıl gösterirsiniz. Elbette darbeyi anlatacaksınız ama animasyonla 8 yaşındaki çocuğa bunu anlatamazsını,z soyutu kafasında canlandıramayacak bir çocuğa bir devlet adamının asılma halini seyrettiremezsiniz. Anlatmayın demiyorum, ilkokulda anlatılmaz. Bu işi yapanların cezalandırılması gerekir. Bunlar eğitimin E’sinden anlamıyor. Bir asılma halini animasyonla bu çocuğa gösteremezsiniz bu ne pedagojiye, ne psikolojiye, ne de eğitime sığar. Anlatılacak olan demokrasidir, haktır, hukuktur adalettir, parlamentonun önemidir yani Cumhuriyet değerleridir. Çok vahim bir hata bunu yapanlar ceza görmeli.
Corona ile mücadele ederken vefat eden yani hastasından alıp vefat eden bütün doktor hemşire ve sağlık çalışanı yani ne olursa olsun hepsinin Şehit ilan edilmesi gerektiğini öneriyorum. Ailelerine de aynı terör şehidi gibi davranılması gerektiğini öneriyorum. Aynı zamanda doktor, hemşire, sağlık çalışanı, hasta bakıcı vesairenin dışında şoför, bekçi, yani hastanelerin içinde görev yapan ama sağlık personeli dışında kabul edilen her bir arkadaşımızın da sağlık çalışanlarına verilen primin bunlara da verilmesi lazım.
EYT’lilerin de durumu vahim. Bu arkadaşları işten çıkarıyorlar yevmiyeli çalışıyorlar ve mağdurlar. Bir arkadaşımız işten çıkarılmış mecburen EYT’li olmuş sanayi gibi yerlerde artık Afganlı çalıştırılıyor. EYT’li yaşını bekliyor yevmiyeli iş bulması da sıfır. Tekirdağ ziyaretimde bir kasaba girdik Kapaklı Belediye Başkanı seçilmiş bir ağabeyimizle karşılaştık ve EYT’li bir kardeşimiz geldi daha önceden başkanımızı tanıyormuş kendisine tabakta tavuk almış iki paket, o çocuk bana dedi ki, “Başkanıma rastladım eve yemek götüreceğim” Başkanımız kulağıma eğildi dedi ki; 6 ay ben buna dayanamam. Türkiye koronadan önce bu vaziyette bu fırsatlar devletin görevini yerine getirme fırsatıdır. Türkiye yanlış tercihler sebebiyle yanmış durumda. Her şerde bir hayır var, işte fırsatlar var bu fırsatlar devletin görevini yerine getirme fırsatıdır bu insanlara, Türkiye behemehal üretim ekonomisine dönmek zorundadır, koronanın fırsatı budur. Tarımı üretim ekonomisi içine almak durumundayız Ziraat Bankası’na çiftçilerin borçlarının en az 3 ay ondan sonraki fasılda da sıfır faizle yeniden yapılandırmalıyız. İlaç gübre ve mazot fiyatlarından yem fiyatlarından son derece şikayetçi vatandaş hayvancılık yapanlar, süt hayvanı besleyenler yem o kadar pahalı hale gelmiş, ısıtma, elektrik gideri vesaire o kadar pahalı hale gelmiş ki, dönmüşler et hayvancılığına.
Ben Sayın Erdoğan’ı davet ediyorum şimdi yani ne demek istiyorum; demek istediğim şey şu Türkiye’deki yanlış ekonomik tercihler beton ekonomisinden derhal vazgeçip teknoloji üreten istihdam yaratan genç işsizliği bitiren bir sisteme geçilmeli. Rahmetli Erbakan hocanın çok meşhur bir Adil düzeni vardı demişti ki biz buğdayı yetiştiricisinden onu mutlu edecek şekilde alacağız imal edeceğiz, ondan sonra ekmeği de öyle halledeceğiz ki onu satın alan gıda olarak satın alan da gene o da mutlu olacak işte bu anlayışa Ben Sayın Erdoğan’ı davet ediyorum. Türkiye’deki yanlış ekonomik tercihler beton ekonomisinden derhal vazgeçip vazgeçip genç işsize istihdam yaratan işletmenin, KOBi’nin ayakta kalması gerekiyor. Biz güçlü bir devletiz sadece tercihleri değiştirecekler.
KYK ile görevlerine son verilmiş olan ama beraat kararı almış ya da hakkında takipsizlik kararı olan insanlar hangi alanda çalışıyorlarsa çalışsınlar görevlerine iade edilmesinin yolunun açılması lazım bu bir hukuk normu. Örgüt üyesi onlar ayrı bir iş, beraat almış takipsizlik almış açlığa mahkum edemezsiniz.
Bugün bu paketin getiriliyor olması yangından mal kaçırılıyor olabilir. Esas mesele şu kadına dair çocuğa dair hem şiddet hem cinsel suçlar dahil olmak üzere ve uyuşturucuyla ilgili silah kaçakçılığı ile ilgili vesaire çok sert kırmızı çizgilerimiz var. Dedik ki sizin sayınız yeterli iki partinin sayısı yeterli bunu bizimle değil kamuyla tartışacaksınız. Bizim oyumuza ihtiyacınız yok. Sizin büyük bir şeffaflık içinde neleri getirip neleri getirmediğinizi kamuoyu ile bir paylaşın, kamuoyu bunu bilsin ondan sonra biz kendi fikirlerimizi zaten söylüyoruz. Esas mesele şu bunun için hepimiz biraradayız olmanın gayreti gösteriliyor, bakın bu burada böyle bir gayret var. İkincisi işin içinde çocuk gelin var, cinsel suç var, uyuşturucu baronları var ne düşünüyorsunuz paylaşın bizde kendi fikirlerimizi söyleyelim. Ben ne olduğunu çok anlayamadım paldır küldür geldi. Atatürk’e sövmek serbest, Atatürk’ün anasına genelevde çalışıyor demek serbest, mesela bir milletvekili cumhuriyete çamuristan diyor halihazırda milletvekili şimdi bunlar serbest, ama kaşının altında gözüm var dediğin zaman Sayın Erdoğan’a suç.
Suriye konusunda bugün niye ordayız diyemiyoruz. Suriye’de biz 40 milyar dolar kaybettik parasal anlamda Suriye kaç milyar dolar kaybetti kaç milyon insanı gitti. 21 Yüzyıl’ın yeni hastalıkları yeni afetleri yeni salgınlarına yönelik madem küreselleşme var bu küreselleşmeye salgınlara afetlere vesairelere yönelik yeni bir organizasyonlar bütünü olması gerekiyor. Birleşmiş Milletler artık manasını kaybetti birleşmiş milletleri yeniden organize edilecekse onun silah tüccarlarının büyük devletlerin siyasiler üzerindeki etkilerinin kırılması gerekiyor. Diğer taraftan geleceğin savaşlarının su ile alakalı olacağı söyleniyor senelerdir. Evet şimdi gıdaya, ilaca ve suya ulaşmayı küresel bir anlayışla bunları tek bir alanda toplamak yerine dünyayı daha yaşanabilir bir hale getirecek önlem alınması gerekiyor ve yeni Paradigma ile o organizasyonların yapılması gerekir. Gelelim ülkemize biz önüne gelene posta koyduk şimdi hani dayak yerim posta yemem der ya kabadayılar şimdi Türkiye’nin durumu bu, dayak yerim posta yemem ama sopa yemekten ağzımız gözümüz patladı.
Ben insanoğlunun makulü bulacağına inanıyorum. Ülkemiz açısından algı operasyonları çerçeveleme yalan konuşabilme imkanlarının ortadan kalktığını düşünüyorum sebebi şu aç kaldığınız zaman karnınız tok oluyor bu işlere. Türkiye’nin derhal ve çok hızlı bir biçimde üreten bir Türkiye haline tarım dahil dönmek mecburiyeti var. Bunu başarabilir mi? karar vermişse başarılar, başka çaremiz yok.”
İYİ Parti Genel Başkanı – Meral AKŞENER
Meral AKŞENER kimdir?
18 Temmuz 1956’da İzmit Gündoğdu’da doğdu.
Baba adı Tahir Ömer, anne adı Sıddıka’dır.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi.
Doktorasını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı.
Yıldız, Kocaeli ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyesi olarak ders verdi.
Kocaeli Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı görevinde bulundu.
Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Vakfının kuruluşunu gerçekleştirdi.
20. Dönemde İstanbul, 21. Dönemde Kocaeli, 23 ve 24. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi.
54. Hükümette İçişleri Bakanı olarak görev yaptı.
23 ve 24. Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan vekilliği görevinde bulundu.
Meral Akşener 25 Ekim 2017’de arkadaşlarıyla birlikte İYİ Parti’yi kurdu ve 26 Ekim 2017’de İYİ Parti Genel Başkanı olarak seçildi.
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel Seçimleri sürecinde, Türk siyasal tarihinin, milletin imzası ile doğrudan Cumhurbaşkanı adayı gösterilen ilk ve tek kadın oldu.
Akşener, evli ve 1 çocuk annesidir.
Sosyal Medya:
http://www.meralaksener.com.tr
https://www.instagram.com/meralaksener
https://www.pscp.tv/meral_aksener/1zqKVlWnddYJB
Haberi Paylaş: https://www.ktrhaber.com/?p=261
Çiğdem Akdemir, İYİ Parti, KORONAVIRUS, KRT TV, Meral AkşenerGenel, Gündem, Siyaset, Türkiye, Video Galeri